Karanlıktan Neden Korkarız? Karanlık Korkusu Nedenleri
Karanlık Korkusu çoğu insanda olan bir korkudur. Birçok çalışma insanların karanlıktan korktuğunu resmi olarak ta göstermiştir (Nasar ve Jones, 1997). Kimi için karanlık ortamda kalmak dayanılmaz bir hale gelebilir. Peki karanlıktan insanlar neden korkar ? Karanlık Korkusu tam olarak nereden gelmektedir ? Karanlık Korkusunun adı nedir ? Karanlık Korkusunu yenmek için ne yapmak gerekir ? Karanlık Korkusu ile nasıl başa çıkabiliriz ? Bu ve bunun gibi bir çok sorunun cevabını yazımızda bulabilirsiniz.
Karanlık Korkusuna geçmeden önce , Korkunun genel bir tanımını yaparak başlayalım. Korku sözcük anlamıyla ifade edersek ‘’ Bir tehlike ya da tehlike düşüncesi karşısında duyulan endişe, kaygı, üzüntü ve kötülük gelme ihtimali’’ şeklinde tanımlayabiliriz. Türk Dil Kurumunun (TDK) web sitesin de yer alan tanıma göre ise ‘’ Korku, gerçek veya beklenen bir tehlike ile yoğun bir acı karşısında uyanan ve coşku, beniz sararması, ağız kuruması, kalp, solunum hızlanması vb. belirtileri olan veya daha karmaşık fizyolojik değişmelerle kendini gösteren duygu.” Korkunun biz insanları ilgilendiren tarafı ise bedensel boyutta yaşanan hislerimiz.
Korkular, erken çocukluk döneminde gök gürültüsü, şimşek korkuları ve doğaüstü varlıklar olurken (Berk, 2011), gelişimin sonraki aşamalarında ölüm korkusu (Florian ve Mikulincer, 1997) şeklinde değişebilir. Yaşamın erken dönemlerinde gelişen korkular yaşlandıkça bireylerin yaşamlarını etkileyebilir.Karanlık korkusu çocuklarda sık görülür ve gelişim döneminde normal bir yanıt olarak kabul edilir (Meltzer ve ark., 2008)
Karanlık korkusunun diğer adı Niktofobi dir. Bu korkuya ayrıca; aklofobi, ligofobi veya skotofobi denir. Gece veya karanlıkta aşırı kaygı sağlayabilen karanlığa karşı özel bir fobi şeklidir. Karanlık korkusu genellikle kadınlar, çocuklar veya gece boyunca kötü bir deneyim yaşayan biri tarafından yaşanır (Van, 2010). Belki de çocuklarda görülen gerçekçi olmayan karanlık korkusu yetişkinlerde daha gerçekçi bir karanlık korkusuna dönüşmüş olabilir. Yetişkinler, onları daha yüksek bir mağduriyet riskine sokabileceği gerekçesiyle karanlıktan korkabilirler. Bu mağduriyet korkusu, insanların karanlık olduğunda akşamları gerçekleşen etkinliklere katılma olasılıklarının daha düşük olmasına neden olabilir (Caiazza, 2005). Geceleri neler olabileceği fikri bireylerde daha yüksek düzeyde korku uyandırmaktadır (Nasar ve Jones, 1997). Böyle kötü bir deneyim, doğrudan veya dolaylı öğrenmeden elde edilebilir. Doğrudan öğrenme, kişinin karanlıktayken kötü bir olaya maruz kalması, dolaylı öğrenme ise karanlıkta bir başkasından kötü bir olay duyması anlamına gelir.
Karanlık Korkusunun Nedenleri
Karanlık Korkusunun İşaretleri
- Göğüs ağrısı
- Baş dönmesi
- Nefes alamama hissi.
- Kalp çarpıntısı
- Terleme
- Bayılma
- Titreme
- El ve ayaklarda karıncalanma
- Vücut sıcaklığının aniden artması ya da düşmesi
- Ölmek üzere olma hissi
- Delirme hissi
Karanlık Korkusunun Üstesinden Gelmek
Karanlık korkusu ile başa çıkabilmek gerçekten çok zordur. Bu korku pek çok vakada, yardım alınmadan yok edilememiştir. Bu korkuyu arkadaşlarla ve çevre ile paylaşma bir nebze yardımcı olsa da kesinlikle bir çözüm olmayacak ve profesyonel birinden bu konuda yardım almanız gerekecektir.
Bazı terapi çeşitleri , kişinin karanlığa hiç bir olumsuz tepki vermemesini sağlama amacıyla geliştirilmiştir. Bu tedavi sırasında kişi, gece vakti bir sokakta terapisti ile birlikte yürür. Bu sırada kişi panikten uzak tutulmaya çalışılır. Ayrıca normalde karanlıkta tek başına kalamayan kişilere, uzun süredir sahip oldukları bu korkuya kapılmadan karanlıkta kalma fırsatları da sunulur.
Hipnotik terapi de karanlık korkusunun kökenini tanımlama açısından çok faydalıdır. Kişinin korkusunun temel nedeni keşfedilerek, sorunun üstesinden gelmenin en uygun yolu bulunur.
Kontrollü panik uyarıcıları da, karanlık korkusu hassasiyetini azaltmada etkili bir biçimde kullanılır. Bu terapi, kişiyi karanlık korkusunu en güçlü yaşadığı anı hatırlaması konusunda cesaretlendirmek için kullanılır ve terapiste kişiyle konuşarak korkusunu daha iyi anlama ve daha iyi bir tepkinin nasıl oluşturulacağını belirleme fırsatı verir.
Korku ne kadar erken ele alınırsa, korkuyu kontrol altına alma ihtimali de o kadar güçlü olur.
Psikoloji alanındaki diğer yazılarımız için ilgili kategorimizi takip ediniz : Psikoloji